bencede
New member
T24 Dış Haberler
İzlanda’da bir öğretmen, ek iş olarak dünyanın en büyük penis müzesini nasıl açtığını anlattı.
The Guardian için bir yazı kaleme alan Sigurður Hjartarson, 1974’te arkadaşlarıyla sohbet ederken çocukken bir boğa penisini kırbaç olarak kullandığını anlattığını; ilerleyen günlerde ise arkadaşının kendisine ailesinin çiftliğinden birkaç boğa penisi getirdiğini söz etti. Penisleri tabakhaneye götürdüğünü belirten Hjartarson, 4 taniçin üçünü Noel’de ikram olarak dağıttığını; kendisine kalan sonuncusunun ise koleksiyonunun birinci modülü haline geldiğini belirtti.
İzlanda’da öğretmenlerin sık sık çiftçilik üzere ikinci bir meslekle de uğraştığını belirten Hjartarson, meslektaşlarının latifeyle karışık bir biçimde ikinci işlerinden kendisine penisler getirmeye başladığını tabir etti.
“Penisleri koruma etmeyi öğrenmeye başladım” diyen Hjartarson, “İzlanda’daki bütün hayvan cinslerinden penis toplayabilir miyim sanki diye düşünmeye başladım” sözlerini kullandı.
Hjartarson, “Haberleri takip etmeye başladım. Şayet kıyıda değişik bir balina bulunursa örnek olarak penisini almaya çalışırdım, şayet bir gemiyi fareler bastıysa hayvan denetim takımlarından bir örnek isterdim” yazdı. Hjartarson, koleksiyonu için hiç bir hayvanın öldürülmediğini vurguladı.
1997 yılı itibariyle elinde 63 örnek bulunduğunu belirten Hjartarson, bu vesileyle İzlanda Penis Müzesi’ni kurduğunu söz etti.
2011’de artık kent merkezinde hayli daha büyük bir binada olduğunu belirten Hjartarson, işi çocuğuna devrettiğini belirtti.
Hjartarson, şu anda koleksiyondaki en büyük modülün 1.8 metrelik bir İspermeçet Balinası penisi olduğunu; en küçüğünün ise bir milimetreden kısa olan bir fare penisi olduğunu belirtti.
İzlanda’da bir öğretmen, ek iş olarak dünyanın en büyük penis müzesini nasıl açtığını anlattı.
The Guardian için bir yazı kaleme alan Sigurður Hjartarson, 1974’te arkadaşlarıyla sohbet ederken çocukken bir boğa penisini kırbaç olarak kullandığını anlattığını; ilerleyen günlerde ise arkadaşının kendisine ailesinin çiftliğinden birkaç boğa penisi getirdiğini söz etti. Penisleri tabakhaneye götürdüğünü belirten Hjartarson, 4 taniçin üçünü Noel’de ikram olarak dağıttığını; kendisine kalan sonuncusunun ise koleksiyonunun birinci modülü haline geldiğini belirtti.
İzlanda’da öğretmenlerin sık sık çiftçilik üzere ikinci bir meslekle de uğraştığını belirten Hjartarson, meslektaşlarının latifeyle karışık bir biçimde ikinci işlerinden kendisine penisler getirmeye başladığını tabir etti.
“Penisleri koruma etmeyi öğrenmeye başladım” diyen Hjartarson, “İzlanda’daki bütün hayvan cinslerinden penis toplayabilir miyim sanki diye düşünmeye başladım” sözlerini kullandı.
Hjartarson, “Haberleri takip etmeye başladım. Şayet kıyıda değişik bir balina bulunursa örnek olarak penisini almaya çalışırdım, şayet bir gemiyi fareler bastıysa hayvan denetim takımlarından bir örnek isterdim” yazdı. Hjartarson, koleksiyonu için hiç bir hayvanın öldürülmediğini vurguladı.
1997 yılı itibariyle elinde 63 örnek bulunduğunu belirten Hjartarson, bu vesileyle İzlanda Penis Müzesi’ni kurduğunu söz etti.
2011’de artık kent merkezinde hayli daha büyük bir binada olduğunu belirten Hjartarson, işi çocuğuna devrettiğini belirtti.
Hjartarson, şu anda koleksiyondaki en büyük modülün 1.8 metrelik bir İspermeçet Balinası penisi olduğunu; en küçüğünün ise bir milimetreden kısa olan bir fare penisi olduğunu belirtti.