Geleceğin karayolu trafiğinde ışıklı sinyallerle güvenli iletişim kurun

Hasan

New member
Göstergeler, tehlike uyarı ışıkları veya mavi ışıklar – araçlar genellikle yayalar ve bisikletliler gibi diğer yol kullanıcılarıyla ışıklı sinyaller aracılığıyla iletişim kurar. AB interACT projesinde, Alman Havacılık ve Uzay Merkezi’nden (DLR) bilim adamları, bu nedenle, otomatikleştirilmiş ve ağ bağlantılı araçların ışık sinyallerini kullanarak nasıl güvenli ve güvenilir bir şekilde iletişim kurabileceği konusunda yeni çözümler geliştirmek için endüstri ve araştırma alanındaki Avrupalı ortaklarla birlikte çalıştı. DLR Enstitüsü Direktörü Prof. Katharina Seifert, “interACT’ten elde edilen bulgularla, geleceğin bu teknolojisini yola getirmeye ve ağ bağlantılı, otomatik araçlar ile diğer yol kullanıcıları arasındaki etkileşimi güvenli ve anlaşılır hale getirmeye katkıda bulunuyoruz” diye özetliyor. Taşıma Sistemleri Brunswick, birlikte.


LED şerit, otomatik araçların “konuşmasını” sağlar



Işık, diğer yol kullanıcılarına basit mesajlar göndermenin iyi bir yoludur. Aksine, dil ve semboller kolayca yanlış anlaşılmalara yol açar. Proje ortakları bu nedenle özel bir LED ışık bandı geliştirdiler: Pencerenin altından tüm arabanın etrafında dönüyor ve örneğin otomatik araç bir yayaya karşıdan karşıya geçmek istediğinde birkaç kez yanıyor. Mesaj “Senin için duruyorum”.

“Bu tür bir iletişimin işe yaraması için tamamen yeni bir dil tasarladık. Renklerden ve ışık sinyalinin süresinden tekrar sayısına kadar, önce her şeyi kapsamlı bir şekilde test ettik ve belirledik,” diye açıklıyor projeden sorumlu DLR bilim adamı Anna Schieben. Ön camın önüne, dikiz aynası hizasına takılan ikinci bir küçük lamba, ışık bandını destekler. Sadece tam olarak bir kişi tarafından algılanabilir. Bu şekilde, bu kişi LED ışık şeridinden gelen sinyallerin kendisine yönelik olduğunu bilir. Araç, yol kullanıcılarına “sizi kastediyorum” der ve böylece yanlış anlaşılmaların önüne geçer.


Destek olarak: hareketler ve sürüş tarzı hakkında iletişim



Anna Schieben, “Trafikte iletişim için tek başına ışık sinyalleri yeterli değildir” diye vurguluyor. “Otomatik araç aynı zamanda sürüş stilini açıkça görülebilecek şekilde, örneğin önemli ölçüde yavaşlayarak ayarlamalıdır. Ancak o zaman insanlar arabanın onları gerçekten gördüğüne güvenir.” Bu nedenle interACT ekibi, otonom otomobilin sürüş stilini ışık sinyallerine paralel olarak ayarlayan merkezi bir yazılım modülü geliştirdi.


Bilimsel büyüteç altında: insan ve makine arasındaki iletişim



Araştırmacılar, projenin başlangıcında karayolu trafiğinde iletişimin genel olarak nasıl çalıştığını incelemek için kameralar, radar sensörleri ve anketler kullandılar. Bundan, otomatikleştirilmiş araçlar için gereksinimler çıkardılar ve simülasyonlara, konu incelemelerine ve gerçek testlere dayanarak, bu uygulama için gerekli tüm donanım ve yazılım bileşenlerini içeren iki tanıtım aracı geliştirdiler. Bir senaryo olarak, ekip öncelikle, örneğin trafik ışığı olmayan kavşaklar veya otoparklar gibi nispeten düzensiz durumları değerlendirdi. Yol kullanıcıları orada fikir alışverişinde bulunmaya ve işbirliği yapmaya zorlanıyor. Işık ne zaman yanmalı? Araç ne kadar yakın olabilir ve olmalıdır? Işık ne kadar görünür? Deneklerle yapılan daha ileri çalışmalarda, insanların otomatikleştirilmiş aracın iletişimini nasıl algıladıklarını ve örneğin diğer otomatik olmayan araçlar aracılığıyla hangi yanlış anlamaların ortaya çıkabileceğini de belirlediler.


Proje ortakları ve finansman



Almanya, İtalya, Büyük Britanya ve Yunanistan’dan sekiz sanayi ve araştırma ortağı, DLR Ulaştırma Sistemleri Enstitüsü yönetimindeki interACT projesinde birlikte çalıştı. Bunlar arasında şu şirketler ve kurumlar yer aldı: BMW, Centro Richerche Fiat (CRF), HELLA, İletişim ve Bilgisayar Sistemleri Enstitüsü (ICCS), Bosch, Münih Teknik Üniversitesi (TUM) ve Leeds Üniversitesi (UNIVLEEDS).
 
Üst