Beykozlu
New member
Şebnem TURHAN
Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Yılmaz Arısoy, Türkiye’de yatırım fırsatlarının sabit getirili menkul kıymet yerine hisse senetlerinde olmaya devam edeceğini belirterek “Hisse senedi seçimi her zamankinden daha da önemli diyebiliriz. Bu makro görünümde, yatırımcıların, bilançosu sağlam, ihracat bacağı kuvvetli, özellikle ara malı üretiminde sektöründe hâkim sanayi şirketlerini ve maliyet artışlarını tutarlarına bire bir olmasa bile büyük oranda yansıtabilecek şirketleri değerlendirebilecekleri kanaatindeyiz” dedi.
Arısoy, geçen sene olduğu gibi bu sene de ana varlık sınıfl arı arasında emtia favori varlık sınıfı konumunda olduğunu belirterek 2022 ile birlikte Fed’in ve diğer global merkez bankalarının parasal sıkılaştırmayı ön plana alacaklarını ve büyümenin de yavaşlamaya başlayacağını söylemiş oldu. Bu faktörlerin hisse senetlerine yönelik risk iştahını olumsuz etkilediğini dile getiren Arısoy, şöyleki devam etti: “Fed’in bu faiz artırım döngüsünü sonlandırdığına dair sinyaller gelene kadar gelişmekte olan ülkelere fon akımlarının ciddi ve kalıcı olarak artması bizce zor. Fed’in adımları hem dünya aynı zamanda Türk ekonomisi açısından bir risk. Arz ve talep dengesizlikleri ve küresel büyümenin devam etmesi ile emtia tutarlarındaki yukarı yönlü trendin devam etmesini bekliyoruz. Tüm bu beklentilerimiz niçiniyle de Türkiye’de fırsatların sabit getirili menkul kıymet yerine hisse senetlerinde olmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Hisse senedi seçimi her zamankinden daha da önemli diyebiliriz.”
Hangi şirketler avantajlı
Arısoy, 2022 için Türkiye’de enflasyon ve kur riskleri sebebiyle ihracatçı şirketler ön planda olmaya devam ettiğini kaydederek “Ancak tek başına ihracat gelirlerinin varlığından ziyade, bir bütün olarak bunu değerlendirmek gerektiğini hatırlatmak isteriz. Örneğin, ihracat için yoğun dış girdi kullanmak zorunda kalan, ithalata bağımlı sektör ve şirketler, bugün piyasanın fiyatladığı kadar avantajlı durumda olmayacaktır. Emek yoğun ve işçilik maliyet avantajının öne çıkacağı ihracatçılar esas faydayı sağlayacaktır” dedi.
2022’ye dair beklentiler de hesaba katarak uzun vadeli bakış açısıyla oluşturdukları ve resmi inceleme kapsamımızdaki hisseler içinden en beğendiklerini Arısoy şu biçimde sıraladı: “Model portföyümüzdeki hisseleri de paylaşmak isterim. Bunlar, Akbank, Aksa Enerji, Alarko Holding, Arçelik, Bim, Coca Cola İçecek, Ford Otosan, Garanti Bankası, Türk Hava Yolları, Koza Altın ve Tüpraş.”
Defansif duruşu korumak lazım
Yılmaz Arısoy strateji anlamında günlük piyasa hareketleri ve anlık haber akışları ile savrulmak yerine trendleri anlamaya çalışmanın önemli olduğunu dile getirerek şunları söylemiş oldu: “Borsa yatırımcısının hatırlaması gereken en önemli temel kaidelerden birinin başarılı bir stratejinin tek yönlü olmaması gerektiği. Yatırımda da kazandığınızdan azını kaybederseniz yol alıyorsunuz. Burada sürekli hücum pozisyonunda olmak yerine biraz daha defansif duruşu korumanın yararlı olabileceğini düşünüyorum. Yatırımcıların stratejilerini geliştirirken dikkat etmesi gereken en önemli ikinci konu ise hangi ekonomik konjonktür arasında ve döngünün neresinde olduğumuzu anlamaya çalışarak hareket etmeleri.”
Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Yılmaz Arısoy, Türkiye’de yatırım fırsatlarının sabit getirili menkul kıymet yerine hisse senetlerinde olmaya devam edeceğini belirterek “Hisse senedi seçimi her zamankinden daha da önemli diyebiliriz. Bu makro görünümde, yatırımcıların, bilançosu sağlam, ihracat bacağı kuvvetli, özellikle ara malı üretiminde sektöründe hâkim sanayi şirketlerini ve maliyet artışlarını tutarlarına bire bir olmasa bile büyük oranda yansıtabilecek şirketleri değerlendirebilecekleri kanaatindeyiz” dedi.
Arısoy, geçen sene olduğu gibi bu sene de ana varlık sınıfl arı arasında emtia favori varlık sınıfı konumunda olduğunu belirterek 2022 ile birlikte Fed’in ve diğer global merkez bankalarının parasal sıkılaştırmayı ön plana alacaklarını ve büyümenin de yavaşlamaya başlayacağını söylemiş oldu. Bu faktörlerin hisse senetlerine yönelik risk iştahını olumsuz etkilediğini dile getiren Arısoy, şöyleki devam etti: “Fed’in bu faiz artırım döngüsünü sonlandırdığına dair sinyaller gelene kadar gelişmekte olan ülkelere fon akımlarının ciddi ve kalıcı olarak artması bizce zor. Fed’in adımları hem dünya aynı zamanda Türk ekonomisi açısından bir risk. Arz ve talep dengesizlikleri ve küresel büyümenin devam etmesi ile emtia tutarlarındaki yukarı yönlü trendin devam etmesini bekliyoruz. Tüm bu beklentilerimiz niçiniyle de Türkiye’de fırsatların sabit getirili menkul kıymet yerine hisse senetlerinde olmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Hisse senedi seçimi her zamankinden daha da önemli diyebiliriz.”
Hangi şirketler avantajlı
Arısoy, 2022 için Türkiye’de enflasyon ve kur riskleri sebebiyle ihracatçı şirketler ön planda olmaya devam ettiğini kaydederek “Ancak tek başına ihracat gelirlerinin varlığından ziyade, bir bütün olarak bunu değerlendirmek gerektiğini hatırlatmak isteriz. Örneğin, ihracat için yoğun dış girdi kullanmak zorunda kalan, ithalata bağımlı sektör ve şirketler, bugün piyasanın fiyatladığı kadar avantajlı durumda olmayacaktır. Emek yoğun ve işçilik maliyet avantajının öne çıkacağı ihracatçılar esas faydayı sağlayacaktır” dedi.
2022’ye dair beklentiler de hesaba katarak uzun vadeli bakış açısıyla oluşturdukları ve resmi inceleme kapsamımızdaki hisseler içinden en beğendiklerini Arısoy şu biçimde sıraladı: “Model portföyümüzdeki hisseleri de paylaşmak isterim. Bunlar, Akbank, Aksa Enerji, Alarko Holding, Arçelik, Bim, Coca Cola İçecek, Ford Otosan, Garanti Bankası, Türk Hava Yolları, Koza Altın ve Tüpraş.”
Defansif duruşu korumak lazım
Yılmaz Arısoy strateji anlamında günlük piyasa hareketleri ve anlık haber akışları ile savrulmak yerine trendleri anlamaya çalışmanın önemli olduğunu dile getirerek şunları söylemiş oldu: “Borsa yatırımcısının hatırlaması gereken en önemli temel kaidelerden birinin başarılı bir stratejinin tek yönlü olmaması gerektiği. Yatırımda da kazandığınızdan azını kaybederseniz yol alıyorsunuz. Burada sürekli hücum pozisyonunda olmak yerine biraz daha defansif duruşu korumanın yararlı olabileceğini düşünüyorum. Yatırımcıların stratejilerini geliştirirken dikkat etmesi gereken en önemli ikinci konu ise hangi ekonomik konjonktür arasında ve döngünün neresinde olduğumuzu anlamaya çalışarak hareket etmeleri.”