bencede
New member
Juliette Binoche, daha evvel bir ‘aşk üçgeninde’ bulunduğunu belirterek “20’li yaşlarında iki erkeğe aşık olmuştum. Dayanılmazdı” dedi.
Fransız oyuncu Juliette Binoche, başrolünde oynadığı Bıçağın İki Yüzü (Both Sides of the Blade) sineması ve kendi özel hayatı hakkında The Guardian’dan Ryan Gilbey’e konuştu. 58 yaşındaki Fransız oyuncu, sinemada eşi ve eski sevgilisi içinde kalan bir hanımın canlandırıyor.
Binoche, daha evvel bir ‘aşk üçgeninin’ ortasında kaldığını belirterek “20’li yaşlarımda iki erkeğe aşık olmuştum. Dayanılmazdı. Katiyen katlanılmazdı. Aşk üçgeninden suçluluk duygusu hissederek, bir erkekten ayrılarak çıkabildim. Fakat, başkasıyla ilgim de bir süre daha sonra bitti. Bence, ilgiyi bir biçimde mahvetmek zorunda kalmıştım” sözlerini kullandı.
“Herkes acı çekiyordu”
Binoche, kelamlarına “Mümkün olmayan bir üçgendi zira herkes acı çekiyordu. Kimileri bunu yapabilir. Ben yapamadım. Yıkıcı bir durumdu ve yürekli olman gerekiyor. Yarattığı tahribatı büsbütün anlayabiliyorum. Her birimiz için acı verici bir durumdu” diyerek devam etti.
Aşk ve aşk üçgenleri hakkında düşündüklerini paylaşan Juliette Binoche “Ne kadar rasyonel bir durum bilmiyorum. Hepimiz epeyce kutupluyuz. Aşık olabiliriz fakat sevdiğimiz kişi düşmanınız da olabiliyor” değerlendirmesini yaptı.
Binoche, geçmişteki bu tecrübesinin sinemadaki karakterini hazırlanırken kendisine yardım ettiğini de kelamlarına ekledi.
Fransız oyuncu, Polonyalı direktör Krzysztof Kieślowski’nin Üç Renk üçlemesinin ‘Mavi’ ve ‘Beyaz’ sinemalarındaki performansıyla biliniyor. Binoche, beraberinde başrolünü Johnny Deep ile paylaştığı ‘Çikolata’ ve ‘Ölesiye’ sinemalarında de başrol oynamıştı.
Türkiye’de 2 Eylül’de vizyona giren Bıçağın İki Yüzü sineması, Öbür Sinema salonlarında gösterimde bulunuyor.
Fransız oyuncu Juliette Binoche, başrolünde oynadığı Bıçağın İki Yüzü (Both Sides of the Blade) sineması ve kendi özel hayatı hakkında The Guardian’dan Ryan Gilbey’e konuştu. 58 yaşındaki Fransız oyuncu, sinemada eşi ve eski sevgilisi içinde kalan bir hanımın canlandırıyor.
Binoche, daha evvel bir ‘aşk üçgeninin’ ortasında kaldığını belirterek “20’li yaşlarımda iki erkeğe aşık olmuştum. Dayanılmazdı. Katiyen katlanılmazdı. Aşk üçgeninden suçluluk duygusu hissederek, bir erkekten ayrılarak çıkabildim. Fakat, başkasıyla ilgim de bir süre daha sonra bitti. Bence, ilgiyi bir biçimde mahvetmek zorunda kalmıştım” sözlerini kullandı.
“Herkes acı çekiyordu”
Binoche, kelamlarına “Mümkün olmayan bir üçgendi zira herkes acı çekiyordu. Kimileri bunu yapabilir. Ben yapamadım. Yıkıcı bir durumdu ve yürekli olman gerekiyor. Yarattığı tahribatı büsbütün anlayabiliyorum. Her birimiz için acı verici bir durumdu” diyerek devam etti.
Aşk ve aşk üçgenleri hakkında düşündüklerini paylaşan Juliette Binoche “Ne kadar rasyonel bir durum bilmiyorum. Hepimiz epeyce kutupluyuz. Aşık olabiliriz fakat sevdiğimiz kişi düşmanınız da olabiliyor” değerlendirmesini yaptı.
Binoche, geçmişteki bu tecrübesinin sinemadaki karakterini hazırlanırken kendisine yardım ettiğini de kelamlarına ekledi.
Fransız oyuncu, Polonyalı direktör Krzysztof Kieślowski’nin Üç Renk üçlemesinin ‘Mavi’ ve ‘Beyaz’ sinemalarındaki performansıyla biliniyor. Binoche, beraberinde başrolünü Johnny Deep ile paylaştığı ‘Çikolata’ ve ‘Ölesiye’ sinemalarında de başrol oynamıştı.
Türkiye’de 2 Eylül’de vizyona giren Bıçağın İki Yüzü sineması, Öbür Sinema salonlarında gösterimde bulunuyor.