Atarlı Genç
New member
Pedro de la Rosa (Barselona, 1971), bu Çarşamba günü Formula 1 sezon öncesi sezonunun başlayacağı Bahreyn'e doğru yola çıkmadan hemen önce rol aldığı Renfe sürücüsüne karşı mücadele gibi olaylarda bile Aston Martin elçisi kostümünü çıkarmıyor. Bu röportajda ihtiyatlı bir şekilde ve sesini yükseltmeden, kendileri için tarihi bir 2023 yılı sonrasında Aston Martin dahil herkesin ne durumda olduğunu görmeden beklenti oluşturmayacaklarını itiraf ediyor. Bugün Formula 1'de gündemde olacak konu olan Fernando Alonso'nun devamlılığı konusuna da pek girmiyor. Onu yıllardır tanıyan o, Asturyalı'nın doğru kararı vermesine teslim oluyor… her ne olursa olsun.
–Bu sezon öncesi dönemde haberleri gölgede bırakan bir tren varsa o da Lewis Hamilton'ın 2025 için Ferrari'ye imza atmasıydı.
-2024 sezonuna girmek üzere olduğumuzu, zaten 2025 yılından bahsettiğimizi insanlara anlatmak önemli. 2024'ün nasıl geçeceğini bekleyip göreceğiz.Takımımızda (Aston Martin) başka önceliklerimiz var. Diğer sürücülerin verdiği kararları yargılayamazsınız çünkü diğer sürücülerin veya takımların gerçekliğini, hayallerini, ilgi alanlarını bilmiyorsunuz… Hamilton'ın kararına saygı duyuyorum ve ona iyi şanslar diliyorum ama ben buradayım Ekibimizin mümkün olduğu kadar rekabetçi olmasını sağlamak. Hamilton'un Ferrari'ye geçişini düşünmek için fazla zaman harcamadım. O kadar uzakta ki hiçbir önemi yok.
–O halde gelin Aston Martin'in hedeflerinden konuşalım. 2023'teki sekiz podyumdan sonra gerekli minimum hedef nedir?
-Takımda net bir minimum veya maksimum hedef yoktur. Hedef büyümek, aracı geliştirmek, öndeki araçla aradaki farkı kapatmak… Puan için, podyum için ve neden olmasın yeşildeki ilk zafer için savaşacağız. Amaç bu. Buradan itibaren bunun 24 yarışlık, çok uzun bir sezon olduğunu ve tüm pistlerde araçtan en iyi şekilde yararlanmamız gerektiğini anlayacağız. Daha geniş bir çalışma aralığına sahip, mümkün olduğunca çok yönlü bir araba yapma girişiminde bulunuldu. Ama bunu öğrenelim. Bir şey teorinin ne söylediği, diğeri ise yolda nasıl ilerleyeceğidir. Yeni araç hakkında çok şey öğreneceğimiz Bahreyn pistinde aracı görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Keyif alacağız ama uyum sağlayacağız.
–Aston Martin bir ekip olarak aracın teknik yönlerinin ötesinde neyi geliştirmeli?
-İnişli çıkışlı anları, sekiz podyumu ve 2022'ye göre beş kat daha fazla puanı olan muhteşem bir 2023 yılından geliyoruz. Bunu nasıl sindireceğimizi bilmeli ve bundan sonra elde edilenlerden büyümeliyiz. Bununla birlikte, takımda nerede gelişmemiz gerektiğinin oldukça farkındayız ve teknisyenler bunun üzerinde çalıştı. Daha çok yönlü bir araba yapmak kulağa kolay gelebilir ancak teknik düzeyde oldukça karmaşıktır. Mühendislerin ve AMR24'te çalışan herkesin hakkını vermeli, bekleyip ondan ders almalısınız. Çok uzun bir sezona başlıyoruz ve takımın gelişim kapasitesi çok önemli olacak. Her zaman öyledir, ancak 24 yarışlık takvimde bu daha da fazladır. Çok net bir hedef doğrultusunda adım adım iyileştirmeler yapacağız: Geçen yılın aracının zayıf olduğu tüm alanları iyileştirmek. Bunları biliyoruz ama söylemek istemiyoruz çünkü takım içinde yapılan çalışmalardan memnun olsam da takımların sessizce üzerinde çalışması daha iyi olan birçok şey var.
–Aston Martin'in Red Bull dahil doğrudan rakipleri kimler?
-Doğrusunu söylemek gerekirse bilmiyoruz. Ve bunu söylemek zor olacak. Ödevinizi yapmış olabilirsiniz, kış çalışmalarınızla gurur duyuyor olabilirsiniz ama başkalarının ne yaptığını bilemezsiniz. Bahreyn'deki antrenmanları görüp yönümüzü alana kadar tahminde bulunmak zor olacak. Öyle olsa bile, bunlar antrenman seansları olacak ve çok özel bir pistteki ilk yarış olacak. Her birimizin nerede olacağını görmek için birkaç yarış beklememiz gerekecek. Bu bir klişe değil; özellikle de hazırlık sezonunun olmadığı bir sezonda hiç kimse nerede olacağını bilmiyor. Benim için arabada üç gün antrenman yapmak size tepki verme yeteneği vermiyor. Çok az bilgi var. Saklamak istediklerinden değil, bilmediklerinden değil.
–Sizin için aynı zamanda DAZN adına Antonio Lobato ve Toni Cuquerella ile süreklilik arz eden transfer pazarında da bir kış oldu. Bir yorumcu olarak bu işte kendinizi giderek daha rahat hissediyor musunuz?
-Televizyonla olan geçmişim çok kolay bir hikayeydi. İyi vakit geçirmeye çalışıyorum. Ben iyi vakit geçirirsem insanlar da iyi vakit geçirir. Ben sıfır kıskanç eski bir pilotum ve bu önemli. Benden daha iyi hareket eden meslektaşlarımın hareketlerini alkışlamayı seviyorum. Bu yüzden diğer sürücülerin yaptıkları hakkında yorum yaparken kendimi çok rahat hissediyorum ve beklemediğim şeyleri yapmalarını seviyorum. Benim katkım pilotun gözüdür. Biraz pilot gibi hissetmenin kritik noktasını korumanın önemli olduğunu düşünüyorum. Eğer kendimi sadece bir yorumcu gibi hissedersem, izleyici bir şeylerin eksik olduğunu, bu adamın bir pilottan çok yorumcu olduğunu söyleyecektir. Rekabette biraz geri dönüşüm çok iyidir. Aston Martin'de geçirdiğim zamanın benim için son derece yararlı olmasının nedeni budur, çünkü son yıllarda tanıtılan tüm zemin etkisi ve gelişmelerle birlikte hibrit motorlu bir Formula 1'de kendimi yeniden dönüştürdüm. 'Kafatası üçlüsünün' bir parçası olduğum için çok mutluyum.
–İmzalardan bahsetmişken, sözleşmesi 2024'te sona erecek olan Fernando Alonso'nun geleceğini sormam gerekiyor.
-Devam etmek isteyip istemediğiniz sizin için çok kişisel bir konu. Karar vermesi gerekiyor ve karar verdiğinde göreceğiz. Onun ne istediğine ve nasıl hissettiğine saygılı olmalısınız. Şahsen onun bir boğa olduğunu düşünüyorum, fiziksel olarak en iyi anını yaşıyor. Onunla çalışmak çok keyifli çünkü o süper komple bir adam, süper komple bir sürücü ve aynı zamanda bir lider. Umarım devam eder. Bekleyelim, sabırlı olalım ve geleceği hakkında ne istediğini görelim. Ve verdiğiniz karar ne olursa olsun, kişisel olarak buna %2000 saygı duyacağız.
–Ve her yarıştan önce her zaman yaptığı gibi, bu durumda Dünya Kupası için bir tezahürat yapıyor.
-Bunu hiç düşünmediğimi biliyor musun? Bence en büyük favori dünya şampiyonu. Verstappen'i koyacağım ama ne ikinciye ne de üçüncüye karışmayacağım. Checo Pérez'in tekrar orada olması gerekiyor, Red Bull yenilecek takım olacak ancak bu, diğerlerinin ulaşamayacağı bir hedef olduğu anlamına gelmiyor. Bunun için çalışacağız çünkü geçen yıl Red Bull baskın bir şekilde kazandı. Göreceğiz. İyi bir sezon geçirdiğimize ve her şeyden önce sezon boyunca gelişerek sona güçlü bir şekilde ulaşacağımıza inanıyorum.
—
–Bu sezon öncesi dönemde haberleri gölgede bırakan bir tren varsa o da Lewis Hamilton'ın 2025 için Ferrari'ye imza atmasıydı.
-2024 sezonuna girmek üzere olduğumuzu, zaten 2025 yılından bahsettiğimizi insanlara anlatmak önemli. 2024'ün nasıl geçeceğini bekleyip göreceğiz.Takımımızda (Aston Martin) başka önceliklerimiz var. Diğer sürücülerin verdiği kararları yargılayamazsınız çünkü diğer sürücülerin veya takımların gerçekliğini, hayallerini, ilgi alanlarını bilmiyorsunuz… Hamilton'ın kararına saygı duyuyorum ve ona iyi şanslar diliyorum ama ben buradayım Ekibimizin mümkün olduğu kadar rekabetçi olmasını sağlamak. Hamilton'un Ferrari'ye geçişini düşünmek için fazla zaman harcamadım. O kadar uzakta ki hiçbir önemi yok.
–O halde gelin Aston Martin'in hedeflerinden konuşalım. 2023'teki sekiz podyumdan sonra gerekli minimum hedef nedir?
-Takımda net bir minimum veya maksimum hedef yoktur. Hedef büyümek, aracı geliştirmek, öndeki araçla aradaki farkı kapatmak… Puan için, podyum için ve neden olmasın yeşildeki ilk zafer için savaşacağız. Amaç bu. Buradan itibaren bunun 24 yarışlık, çok uzun bir sezon olduğunu ve tüm pistlerde araçtan en iyi şekilde yararlanmamız gerektiğini anlayacağız. Daha geniş bir çalışma aralığına sahip, mümkün olduğunca çok yönlü bir araba yapma girişiminde bulunuldu. Ama bunu öğrenelim. Bir şey teorinin ne söylediği, diğeri ise yolda nasıl ilerleyeceğidir. Yeni araç hakkında çok şey öğreneceğimiz Bahreyn pistinde aracı görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Keyif alacağız ama uyum sağlayacağız.
–Aston Martin bir ekip olarak aracın teknik yönlerinin ötesinde neyi geliştirmeli?
-İnişli çıkışlı anları, sekiz podyumu ve 2022'ye göre beş kat daha fazla puanı olan muhteşem bir 2023 yılından geliyoruz. Bunu nasıl sindireceğimizi bilmeli ve bundan sonra elde edilenlerden büyümeliyiz. Bununla birlikte, takımda nerede gelişmemiz gerektiğinin oldukça farkındayız ve teknisyenler bunun üzerinde çalıştı. Daha çok yönlü bir araba yapmak kulağa kolay gelebilir ancak teknik düzeyde oldukça karmaşıktır. Mühendislerin ve AMR24'te çalışan herkesin hakkını vermeli, bekleyip ondan ders almalısınız. Çok uzun bir sezona başlıyoruz ve takımın gelişim kapasitesi çok önemli olacak. Her zaman öyledir, ancak 24 yarışlık takvimde bu daha da fazladır. Çok net bir hedef doğrultusunda adım adım iyileştirmeler yapacağız: Geçen yılın aracının zayıf olduğu tüm alanları iyileştirmek. Bunları biliyoruz ama söylemek istemiyoruz çünkü takım içinde yapılan çalışmalardan memnun olsam da takımların sessizce üzerinde çalışması daha iyi olan birçok şey var.
–Aston Martin'in Red Bull dahil doğrudan rakipleri kimler?
-Doğrusunu söylemek gerekirse bilmiyoruz. Ve bunu söylemek zor olacak. Ödevinizi yapmış olabilirsiniz, kış çalışmalarınızla gurur duyuyor olabilirsiniz ama başkalarının ne yaptığını bilemezsiniz. Bahreyn'deki antrenmanları görüp yönümüzü alana kadar tahminde bulunmak zor olacak. Öyle olsa bile, bunlar antrenman seansları olacak ve çok özel bir pistteki ilk yarış olacak. Her birimizin nerede olacağını görmek için birkaç yarış beklememiz gerekecek. Bu bir klişe değil; özellikle de hazırlık sezonunun olmadığı bir sezonda hiç kimse nerede olacağını bilmiyor. Benim için arabada üç gün antrenman yapmak size tepki verme yeteneği vermiyor. Çok az bilgi var. Saklamak istediklerinden değil, bilmediklerinden değil.
–Sizin için aynı zamanda DAZN adına Antonio Lobato ve Toni Cuquerella ile süreklilik arz eden transfer pazarında da bir kış oldu. Bir yorumcu olarak bu işte kendinizi giderek daha rahat hissediyor musunuz?
-Televizyonla olan geçmişim çok kolay bir hikayeydi. İyi vakit geçirmeye çalışıyorum. Ben iyi vakit geçirirsem insanlar da iyi vakit geçirir. Ben sıfır kıskanç eski bir pilotum ve bu önemli. Benden daha iyi hareket eden meslektaşlarımın hareketlerini alkışlamayı seviyorum. Bu yüzden diğer sürücülerin yaptıkları hakkında yorum yaparken kendimi çok rahat hissediyorum ve beklemediğim şeyleri yapmalarını seviyorum. Benim katkım pilotun gözüdür. Biraz pilot gibi hissetmenin kritik noktasını korumanın önemli olduğunu düşünüyorum. Eğer kendimi sadece bir yorumcu gibi hissedersem, izleyici bir şeylerin eksik olduğunu, bu adamın bir pilottan çok yorumcu olduğunu söyleyecektir. Rekabette biraz geri dönüşüm çok iyidir. Aston Martin'de geçirdiğim zamanın benim için son derece yararlı olmasının nedeni budur, çünkü son yıllarda tanıtılan tüm zemin etkisi ve gelişmelerle birlikte hibrit motorlu bir Formula 1'de kendimi yeniden dönüştürdüm. 'Kafatası üçlüsünün' bir parçası olduğum için çok mutluyum.
–İmzalardan bahsetmişken, sözleşmesi 2024'te sona erecek olan Fernando Alonso'nun geleceğini sormam gerekiyor.
-Devam etmek isteyip istemediğiniz sizin için çok kişisel bir konu. Karar vermesi gerekiyor ve karar verdiğinde göreceğiz. Onun ne istediğine ve nasıl hissettiğine saygılı olmalısınız. Şahsen onun bir boğa olduğunu düşünüyorum, fiziksel olarak en iyi anını yaşıyor. Onunla çalışmak çok keyifli çünkü o süper komple bir adam, süper komple bir sürücü ve aynı zamanda bir lider. Umarım devam eder. Bekleyelim, sabırlı olalım ve geleceği hakkında ne istediğini görelim. Ve verdiğiniz karar ne olursa olsun, kişisel olarak buna %2000 saygı duyacağız.
–Ve her yarıştan önce her zaman yaptığı gibi, bu durumda Dünya Kupası için bir tezahürat yapıyor.
-Bunu hiç düşünmediğimi biliyor musun? Bence en büyük favori dünya şampiyonu. Verstappen'i koyacağım ama ne ikinciye ne de üçüncüye karışmayacağım. Checo Pérez'in tekrar orada olması gerekiyor, Red Bull yenilecek takım olacak ancak bu, diğerlerinin ulaşamayacağı bir hedef olduğu anlamına gelmiyor. Bunun için çalışacağız çünkü geçen yıl Red Bull baskın bir şekilde kazandı. Göreceğiz. İyi bir sezon geçirdiğimize ve her şeyden önce sezon boyunca gelişerek sona güçlü bir şekilde ulaşacağımıza inanıyorum.
—