bencede
New member
Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin, Ukrayna ile diplomatik olarak da mutabakata varabilmeyi umduğunu, müzakerelerin yapıldığını ve onları reddetmediklerini söylemiş oldu.
Putin, salı günü Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Kremlin Sarayı’nda görüştü.
Görüşme öncesinde konuşan Putin, BM’nin dayandığı unsurları kuvvetli biçimde desteklediklerini ve bunu gelecekte de yapmaya niyetli olduklarını belirtti.
Bazılarının kurallara dayalı bir dünyadan bahsetmiş olduğuni lakin kuralların birilerinin çıkarlarını sağlamak için yazılmadığını söz eden Putin, BM tüzüğü ve BM’nin öteki dokümanlarının temel dokümanlar olduğuna inandıklarını lisana getirdi.
“Bütün beşerler İlah önünde eşittir”
Dünyada birilerinin münhasır olduğu yahut münhasır haklar talep ettiği konusunda da meslektaşlarının kimi açıklamalarına şaşırdığını belirten Putin, “Çünkü BM tüzüğü, memleketler arası toplumdaki tüm iştirakçilerin güç, büyüklük ve coğrafik pozisyonlarından bağımsız olarak birbirine eşit olduğunu belirtir. Bunun İncil’de yazılanlarla benzeri olduğunu düşünüyorum. Tıpkı şeyi Kur’an’da ve Tevrat’ta da buluruz. Bütün beşerler İlah önünde eşittir.” tabirlerini kullandı.
Ukrayna’daki sorunun 2014’te bu ülkede gerçekleşen “darbe” daha sonrasında ortaya çıktığını kaydeden Putin, Donbas’taki krizin bilgilerinı anlattı. Donbas’ta yaşayan insanların Kiev idaresi tarafınca senelerca ablukaya alındığını söz eden Putin, vakit içinde Kiev idaresinin bu ablukayı itiraf ettiğini ve buradaki askeri baskının sürdüğünü söylemiş oldu.
Bu şartlar altında Kiev’deki yetkililerin, Minsk Mutabakatı’na uyma niyetleri olmadığını en üst seviyede lisana getirdiğine dikkati çeken Putin, “Alenen bunu açıklamalarının akabinde bu topraklarda yaşayan insanların soykırımını durdurmak, buradaki devletlerin bağımsızlıklarını tanımak zorunda kaldık.” diye konuştu.
Bu kelamda idarelerin askeri saldırganlığa maruz kaldıkları için kendilerinden askeri yardım sağlama talebinde bulunduğunu anlatan Putin, “Biz de BM kontratının 51. hususunun 7. kısmı uyarınca, özel bir askeri operasyon başlatarak bunu yapmak zorunda kaldık. Devam eden askeri operasyona karşın, diplomatik olarak muahedeye varabileceğimizi umduğumuzu bildirmek isterim. Müzakereler yapıyoruz, onları reddetmiyoruz.” dedi.
“İstanbul’daki müzakereler önemli bir atılımdı”
İstanbul’da Rusya’nın Ukrayna ile yaptığı müzakerelerde çok önemli bir atılım gerçekleştirildiğine dikkati çeken Putin, “Ama ne yazık ki, mutabakatlara vardıktan daha sonra, müzakerelerin devamı için elverişli şartlar yaratma niyetimizi açıkça ortaya koymamızdan daha sonra, Buça’da Rus ordusunun hiç bir alakası olmadığı bir provokasyonla karşı karşıya kaldık. Bu provokasyonu kimin hazırladığını, kimin yaptığını biliyoruz.” tabirlerini kullandı.
Buça olayından daha sonra Ukraynalı müzakerecilerin tahlile ait tavırlarının çarpıcı formda değiştiğine işaret eden Putin, her şeye karşın müzakerelerin çevrim içi devam ettiğini, bir daha de olumlu bir kararın çıkacağını umduğunu bildirdi.
Guterres: Ukrayna topraklarının istila edildiğine inanıyoruz
BM Genel Sekreteri Guterres ise Ukrayna’daki durumdan telaş duyduğunu vurgulayarak, BM tüzüğü ve memleketler arası hukuka dayalı epey taraflı bir nizama muhtaçlık bulunduğu konusunda net anlayışa sahip olduğunu tabir etti.
Oluşturulacak her türlü kuralın memleketler arası toplumun mutabakatıyla olması ve memleketler arası hukuka tam uyması gerektiğini kaydeden Guterres, bu niçinle meydana gelen durumlarla ilgili Putin ile farklı görüşlere sahip olduğunu lisana getirdi.
Rusya’nın, Ukrayna’da olup bitenlerle ve Avrupa’nın global güvenliğiyle ilgili birtakım suçlamalarını anladığını söz eden Guterres, “Bizim bakış açımıza göre, bu memnuniyetsizlik BM Kaidesi tarafınca önerilen çeşitli araçlara dayalı olarak çözülmelidir. Rastgele bir ülkenin toprak bütünlüğünün ihlalinin BM Kuralı ile büsbütün tutarsız olduğuna mutlaka inanıyoruz. Şu anda olanlardan derin telaş duyuyoruz. Ukrayna topraklarının istila edildiğine inanıyoruz.” dedi.
“BM siyasi müzakerelerin modülü değildir”
BM’nin siyasi müzakerelerin bir modülü olmadığını lisana getiren Guterres, Minsk Mutabakatı sürecine yahut Normandiya formatına hiç bir vakit davet edilmediklerini yahut katılmalarına müsaade verilmediğini anımsattı.
BM’nin hiç bir vakit bu formatların bir modülü olmadığını vurgulayan Guterres, “Müzakerelerin bir kesimi değiliz ve bunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a söz etme fırsatım oldu. İki ülke içindeki diyaloğu ve Türkiye’nin bu yaklaşımı geliştirmedeki yeterli niyetini destekliyoruz. Lakin Ukrayna’daki insani durumla ilgili temel bakılırsavimiz bu durumu çözmek ve güzelleştirmektir.” sözlerini kullandı.
Ukrayna’daki insani yardım koridorlarının âlâ çalışabilmesi için BM’nin, Rusya ve Ukrayna’nın durumu birlikte tartışabilecekleri bir insani temas kümesi oluşturmayı önerdiğini belirten Guterres, Memleketler arası Kızılhaç Örgütü ile Mariupol’deki insanların tahliyesinin garanti altına alınması konusunda Rusya ve Ukrayna makamlarıyla birlikte çalışmak için tüm kaynakları kullanmaya hazır olduklarını da vurguladı.
Putin, salı günü Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Kremlin Sarayı’nda görüştü.
Görüşme öncesinde konuşan Putin, BM’nin dayandığı unsurları kuvvetli biçimde desteklediklerini ve bunu gelecekte de yapmaya niyetli olduklarını belirtti.
Bazılarının kurallara dayalı bir dünyadan bahsetmiş olduğuni lakin kuralların birilerinin çıkarlarını sağlamak için yazılmadığını söz eden Putin, BM tüzüğü ve BM’nin öteki dokümanlarının temel dokümanlar olduğuna inandıklarını lisana getirdi.
“Bütün beşerler İlah önünde eşittir”
Dünyada birilerinin münhasır olduğu yahut münhasır haklar talep ettiği konusunda da meslektaşlarının kimi açıklamalarına şaşırdığını belirten Putin, “Çünkü BM tüzüğü, memleketler arası toplumdaki tüm iştirakçilerin güç, büyüklük ve coğrafik pozisyonlarından bağımsız olarak birbirine eşit olduğunu belirtir. Bunun İncil’de yazılanlarla benzeri olduğunu düşünüyorum. Tıpkı şeyi Kur’an’da ve Tevrat’ta da buluruz. Bütün beşerler İlah önünde eşittir.” tabirlerini kullandı.
Ukrayna’daki sorunun 2014’te bu ülkede gerçekleşen “darbe” daha sonrasında ortaya çıktığını kaydeden Putin, Donbas’taki krizin bilgilerinı anlattı. Donbas’ta yaşayan insanların Kiev idaresi tarafınca senelerca ablukaya alındığını söz eden Putin, vakit içinde Kiev idaresinin bu ablukayı itiraf ettiğini ve buradaki askeri baskının sürdüğünü söylemiş oldu.
Bu şartlar altında Kiev’deki yetkililerin, Minsk Mutabakatı’na uyma niyetleri olmadığını en üst seviyede lisana getirdiğine dikkati çeken Putin, “Alenen bunu açıklamalarının akabinde bu topraklarda yaşayan insanların soykırımını durdurmak, buradaki devletlerin bağımsızlıklarını tanımak zorunda kaldık.” diye konuştu.
Bu kelamda idarelerin askeri saldırganlığa maruz kaldıkları için kendilerinden askeri yardım sağlama talebinde bulunduğunu anlatan Putin, “Biz de BM kontratının 51. hususunun 7. kısmı uyarınca, özel bir askeri operasyon başlatarak bunu yapmak zorunda kaldık. Devam eden askeri operasyona karşın, diplomatik olarak muahedeye varabileceğimizi umduğumuzu bildirmek isterim. Müzakereler yapıyoruz, onları reddetmiyoruz.” dedi.
“İstanbul’daki müzakereler önemli bir atılımdı”
İstanbul’da Rusya’nın Ukrayna ile yaptığı müzakerelerde çok önemli bir atılım gerçekleştirildiğine dikkati çeken Putin, “Ama ne yazık ki, mutabakatlara vardıktan daha sonra, müzakerelerin devamı için elverişli şartlar yaratma niyetimizi açıkça ortaya koymamızdan daha sonra, Buça’da Rus ordusunun hiç bir alakası olmadığı bir provokasyonla karşı karşıya kaldık. Bu provokasyonu kimin hazırladığını, kimin yaptığını biliyoruz.” tabirlerini kullandı.
Buça olayından daha sonra Ukraynalı müzakerecilerin tahlile ait tavırlarının çarpıcı formda değiştiğine işaret eden Putin, her şeye karşın müzakerelerin çevrim içi devam ettiğini, bir daha de olumlu bir kararın çıkacağını umduğunu bildirdi.
Guterres: Ukrayna topraklarının istila edildiğine inanıyoruz
BM Genel Sekreteri Guterres ise Ukrayna’daki durumdan telaş duyduğunu vurgulayarak, BM tüzüğü ve memleketler arası hukuka dayalı epey taraflı bir nizama muhtaçlık bulunduğu konusunda net anlayışa sahip olduğunu tabir etti.
Oluşturulacak her türlü kuralın memleketler arası toplumun mutabakatıyla olması ve memleketler arası hukuka tam uyması gerektiğini kaydeden Guterres, bu niçinle meydana gelen durumlarla ilgili Putin ile farklı görüşlere sahip olduğunu lisana getirdi.
Rusya’nın, Ukrayna’da olup bitenlerle ve Avrupa’nın global güvenliğiyle ilgili birtakım suçlamalarını anladığını söz eden Guterres, “Bizim bakış açımıza göre, bu memnuniyetsizlik BM Kaidesi tarafınca önerilen çeşitli araçlara dayalı olarak çözülmelidir. Rastgele bir ülkenin toprak bütünlüğünün ihlalinin BM Kuralı ile büsbütün tutarsız olduğuna mutlaka inanıyoruz. Şu anda olanlardan derin telaş duyuyoruz. Ukrayna topraklarının istila edildiğine inanıyoruz.” dedi.
“BM siyasi müzakerelerin modülü değildir”
BM’nin siyasi müzakerelerin bir modülü olmadığını lisana getiren Guterres, Minsk Mutabakatı sürecine yahut Normandiya formatına hiç bir vakit davet edilmediklerini yahut katılmalarına müsaade verilmediğini anımsattı.
BM’nin hiç bir vakit bu formatların bir modülü olmadığını vurgulayan Guterres, “Müzakerelerin bir kesimi değiliz ve bunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a söz etme fırsatım oldu. İki ülke içindeki diyaloğu ve Türkiye’nin bu yaklaşımı geliştirmedeki yeterli niyetini destekliyoruz. Lakin Ukrayna’daki insani durumla ilgili temel bakılırsavimiz bu durumu çözmek ve güzelleştirmektir.” sözlerini kullandı.
Ukrayna’daki insani yardım koridorlarının âlâ çalışabilmesi için BM’nin, Rusya ve Ukrayna’nın durumu birlikte tartışabilecekleri bir insani temas kümesi oluşturmayı önerdiğini belirten Guterres, Memleketler arası Kızılhaç Örgütü ile Mariupol’deki insanların tahliyesinin garanti altına alınması konusunda Rusya ve Ukrayna makamlarıyla birlikte çalışmak için tüm kaynakları kullanmaya hazır olduklarını da vurguladı.