bencede
New member
Avrupa Birliği (AB) Dış Bağlantılar ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Rusya iktisadının savaş ve uygulanan ekonomik yaptırımlar niçiniyle bu yıl en az yüzde 15 oranından küçüleceğini öngördü.
Borrell, Rusya-Ukrayna savaşı ve bunun AB’ye muhtemel tesirleri hakkında blog yazısı yayımladı.
Borrell, Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in başlatmış olduğu savaş niçiniyle Rus iktisadının de olumsuz etkilendiğini anımsatarak, rublenin bedelinin yarısını kaybettiğini ve enflasyonun süratle yükseldiğini kaydetti.
Moskova borsasının kapalı olduğunu, biroldukça memleketler arası şirketin ülkeyi terk ettiğini hatırlatan Borrell, “Rusya iktisadının bu yıl en az yüzde 15 küçülmesi bekleniyor. Zayıflamış ve izole edilmiş Rusya’nın gelecekte Çin’e epey bağımlı hale gelme riski bulunuyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Borrell, savaşın Avrupa’da da değerli tesirleri olduğuna dikkati çekerek, güç başta olmak üzere meblağların arttığını ve bu artışın devam edeceğini söz etti.
AB’nin savaşı durdurmak için bedel ödemeyi kabul etmesi gerektiğine işaret eden Borrell, “Güvenliğimizin ve demokrasimizin geleceği buna bağlı. Ödenecek bedel özgürlüğün karşılığıdır.” sözünü kullandı.
“Rusya-Ukrayna savaşı 2008 finansal krizi ve Kovid-19 salgınının akabinde yaşanan üçüncü “asimetrik şok”
Josep Borrell, AB ülkeleri açısından Rusya-Ukrayna savaşının 2008 finansal krizi ve Kovid-19 salgınının akabinde yaşanan üçüncü “asimetrik şok” olduğunu anımsatarak, kelam konusu asimetrik şokun AB’yi zayıflatmaması için bundan en çok etkilenen ülkelerle dayanışma gösterilmesinin ehemmiyetini vurguladı.
AB Kurulunun güç arz güvenliğini artırmaya yönelik planını mart ayı sonunda açıklayacağına dikkati çeken Borrell, “Putin’in savaş makinesini güç ithalatımızla beslemeye devam etmemiz mümkün değil.” değerlendirmesinde bulundu.
Borrell, bilhassa toptan elektrik fiyatlandırma sisteminin bir daha gözden geçirilmesi gerektiğine dikkati çekerek, gazın elektrik üretim siteminin küçük bir kesimi bulunmasına karşın meblağları yönlendirdiğini anımsattı.
Rusya’ya olan bağımlılığı azaltmak için arzın çeşitlendirilmesi, gücün verimli kullanılması ve yenilenebilir kaynaklara yatırımın hızlandırılmasının kural olduğunu anlatan Borrell, ABD, Katar, Norveç ve Afrika ülkelerinden sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatını da artırmak gerekeceğini söz etti.
Borrell, arz çeşitliliğini başarılı biçimde artırmak için bilhassa LNG’yi işleyebilecek altyapıya muhtaçlık duyulduğunu hatırlatarak, mevcut durumda Avrupa’daki LNG altyapısının eşit dağılmadığını, LNG kaynaklarını bir havuzda toplamak için yeni altyapı kurmak ve bunu düzenlemek gerekeceğini anlattı.
AB’nin güç tüketiminin de düşürülmesi gerektiğini belirten Borell, “Aksi takdirde, Rusya’ya olan bağımlılığımızı azaltma uğraşlarımız AB’nin güç faturasında keskin bir artışa yol açabilir. Ayrıyeten, bir çok dış bağımlılığı bir oburuyla değiştirmekten kaçınmalıyız.” değerlendirmesinde bulundu.
Borrell, Rusya-Ukrayna savaşı ve bunun AB’ye muhtemel tesirleri hakkında blog yazısı yayımladı.
Borrell, Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in başlatmış olduğu savaş niçiniyle Rus iktisadının de olumsuz etkilendiğini anımsatarak, rublenin bedelinin yarısını kaybettiğini ve enflasyonun süratle yükseldiğini kaydetti.
Moskova borsasının kapalı olduğunu, biroldukça memleketler arası şirketin ülkeyi terk ettiğini hatırlatan Borrell, “Rusya iktisadının bu yıl en az yüzde 15 küçülmesi bekleniyor. Zayıflamış ve izole edilmiş Rusya’nın gelecekte Çin’e epey bağımlı hale gelme riski bulunuyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Borrell, savaşın Avrupa’da da değerli tesirleri olduğuna dikkati çekerek, güç başta olmak üzere meblağların arttığını ve bu artışın devam edeceğini söz etti.
AB’nin savaşı durdurmak için bedel ödemeyi kabul etmesi gerektiğine işaret eden Borrell, “Güvenliğimizin ve demokrasimizin geleceği buna bağlı. Ödenecek bedel özgürlüğün karşılığıdır.” sözünü kullandı.
“Rusya-Ukrayna savaşı 2008 finansal krizi ve Kovid-19 salgınının akabinde yaşanan üçüncü “asimetrik şok”
Josep Borrell, AB ülkeleri açısından Rusya-Ukrayna savaşının 2008 finansal krizi ve Kovid-19 salgınının akabinde yaşanan üçüncü “asimetrik şok” olduğunu anımsatarak, kelam konusu asimetrik şokun AB’yi zayıflatmaması için bundan en çok etkilenen ülkelerle dayanışma gösterilmesinin ehemmiyetini vurguladı.
AB Kurulunun güç arz güvenliğini artırmaya yönelik planını mart ayı sonunda açıklayacağına dikkati çeken Borrell, “Putin’in savaş makinesini güç ithalatımızla beslemeye devam etmemiz mümkün değil.” değerlendirmesinde bulundu.
Borrell, bilhassa toptan elektrik fiyatlandırma sisteminin bir daha gözden geçirilmesi gerektiğine dikkati çekerek, gazın elektrik üretim siteminin küçük bir kesimi bulunmasına karşın meblağları yönlendirdiğini anımsattı.
Rusya’ya olan bağımlılığı azaltmak için arzın çeşitlendirilmesi, gücün verimli kullanılması ve yenilenebilir kaynaklara yatırımın hızlandırılmasının kural olduğunu anlatan Borrell, ABD, Katar, Norveç ve Afrika ülkelerinden sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatını da artırmak gerekeceğini söz etti.
Borrell, arz çeşitliliğini başarılı biçimde artırmak için bilhassa LNG’yi işleyebilecek altyapıya muhtaçlık duyulduğunu hatırlatarak, mevcut durumda Avrupa’daki LNG altyapısının eşit dağılmadığını, LNG kaynaklarını bir havuzda toplamak için yeni altyapı kurmak ve bunu düzenlemek gerekeceğini anlattı.
AB’nin güç tüketiminin de düşürülmesi gerektiğini belirten Borell, “Aksi takdirde, Rusya’ya olan bağımlılığımızı azaltma uğraşlarımız AB’nin güç faturasında keskin bir artışa yol açabilir. Ayrıyeten, bir çok dış bağımlılığı bir oburuyla değiştirmekten kaçınmalıyız.” değerlendirmesinde bulundu.