Mola Nasıl Kullanılır ?

Irem

New member
Mola Nasıl Kullanılır? Gerçekten Dinleniyor muyuz, Yoksa Kendimizi mi Kandırıyoruz?

Arkadaşlar merhaba,

Bunu yıllardır gözlemliyorum ve artık içimde tutamıyorum: Çoğumuz “mola” dediğimiz şeyi ya yanlış kullanıyoruz ya da tamamen amacından saptırıyoruz. İş yerinde, evde, okulda… “Mola” dediğimiz şey bazen sadece bir sigara içmek, bazen telefona gömülmek, bazen de çay bardağının buharını izlerken düşüncelere dalmak oluyor. Ama sormak lazım: Bu gerçekten mola mı, yoksa beynimize “dur” dedirtemeyen modern yorgunluğun makyajlı hali mi?

Çünkü mola dediğimiz şeyin özü, bedeni ve zihni yenilemek olmalı. Oysa biz çoğu zaman, molayı stresin farklı bir versiyonuna dönüştürüyoruz. Ve buradaki asıl sorun, bu alışkanlığı sorgulayanın az olması.

---

Mola Kavramının Çarpıtılması

Çoğu işyerinde mola “süre” ile tanımlanır. Mesela 10 dakika çay, 1 saat öğle yemeği. Kağıt üstünde adil görünür. Ama gelin görün ki, iş yükü öyle ayarlanır ki bu 10 dakika molaya çıkmak bile suçluluk hissi uyandırır. Yani teknik olarak “izin” vardır, ama kültürel olarak “ayıp”tır.

Erkek çalışanlar genelde bu molayı “stratejik hamle” olarak görür. Zamanı daha iyi yönetmek, yarım kalan işi planlamak, bazen de diğer iş arkadaşlarından bilgi almak için fırsat gibi değerlendirirler. Kadın çalışanlar ise molayı daha çok “nefes alma” ve “bağ kurma” anı olarak kullanır. İş stresini bir nebze atmak, birbirine hal hatır sormak, bazen de duygusal destek vermek. İki yaklaşımın da güçlü yanları var, ama ikisi de yanlış kullanıldığında mola olmaktan çıkıyor.

---

Bilim Ne Diyor?

Araştırmalar, beynin en verimli şekilde çalışabilmesi için yaklaşık 90 dakikada bir 10-15 dakikalık kesinti yapılması gerektiğini söylüyor. Ancak bu “kesinti”nin anlamı, telefon ekranına bakarak sosyal medyada kaybolmak değil. Asıl önerilen şey, beynin farklı bir modda çalışmasını sağlamak: kısa bir yürüyüş, esneme hareketleri, derin nefes egzersizi, sessiz bir köşede gözleri dinlendirmek…

Ama biz ne yapıyoruz? Molayı, zihni dağıtan ama dinlendirmeyen aktivitelerle dolduruyoruz. Sonuç: Mola dönüşünde hâlâ yorgun, hâlâ gergin hissediyoruz.

---

Kültürel ve Sosyal Baskılar

Türkiye’de mola kültürü, garip bir sosyal denge içinde yürür. Molaya çıkmak bazen “işten kaytarmak” olarak görülür, bazen de “sosyal zorunluluk” olur.

- Çay ocağı sohbetine katılmazsan “soğuk” damgası yersin.

- Sigara içmiyorsan, molalarda gruptan koparsın.

- Molayı tek başına geçirmek istersen, bu “problemli” gibi algılanır.

Yani mola, hem toplumsal bir bağ kurma alanı hem de dışlanma riskinin olduğu bir sahne. Erkekler genelde bu sahneyi bir “networking” fırsatı gibi kullanırken, kadınlar duygusal bağları güçlendirme aracı olarak görüyor. Her iki durumda da “gerçek dinlenme” çoğu zaman arka planda kalıyor.

---

Yanlış Mola Alışkanlıklarının Bedeli

Yanlış molanın kısa vadede fark edilmeyen ama uzun vadede ciddi bedelleri var:

- Zihinsel yorgunluk birikiyor.

- Konsantrasyon kaybı artıyor.

- Stres seviyesi molaya rağmen düşmüyor.

- İş kazaları ve hatalar çoğalıyor.

Asıl ironik olan şu: Mola süresini gerçekten dinlenmeye ayırsak, iş performansımız da yükselir. Ama biz çoğunlukla “göstermelik” molalarla kendimizi kandırıyoruz.

---

Mola Nasıl Olmalı?

1. Amacı net olmalı: Bedeni ve zihni yenilemek.

2. Ekranlardan uzak olmalı: Sosyal medyada vakit geçirmek mola değildir.

3. Hareket içermeli: Kısa bir yürüyüş, esneme, temiz hava.

4. Su ve beslenme ile desteklenmeli: Sadece kafein değil, su içmek ve hafif atıştırmalıklar.

5. Suçluluk duygusu olmadan alınmalı: Mola hakkı, verimliliğin bir parçasıdır, lüks değil.

Erkekler için bu, stratejik planlama ve enerji toplama fırsatına dönüşebilir. Kadınlar için ise hem bedensel hem duygusal yenilenme anı olabilir. İki bakış açısının ortak noktası, molanın bilinçli şekilde kullanılmasıdır.

---

Peki Biz Ne Yapıyoruz?

Gerçekçi olalım. Çoğumuz molayı ya “gereksiz” görüyoruz ya da “kaçamak” gibi hissediyoruz. Patronun bakışını, iş arkadaşlarının dedikodusunu, yapılmamış işleri düşünerek mola alınmaz ki! Ama bu kültürü değiştirmek bizim elimizde.

Belki de en büyük sorun, mola kavramını hâlâ “çalışmamak” ile eşitlememiz. Oysa doğru mola, çalışmanın kalitesini artırır.

---

Sizce?

- Mola süresini nasıl kullanıyorsunuz?

- Sizin için mola, gerçekten dinlenme mi yoksa sosyal bir zorunluluk mu?

- İşyerinizde veya günlük yaşamınızda “mola kültürü” sağlıklı işliyor mu?

- Erkek ve kadın bakış açıları arasındaki farklar sizce bu konuda ne kadar belirleyici?

Hadi forumdaşlar, bu konuyu masaya yatıralım. Belki de molayı “yeniden tanımlama” zamanı gelmiştir. Çünkü mola, doğru kullanıldığında sadece birkaç dakikalık duraklama değil, hayat kalitemizi belirleyen bir alışkanlık olabilir.
 
Üst